news-details

SES Amed Şubesi: Tiyatro oyunu değil, gerçek toplu sözleşme istiyoruz

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi’nde “Tiyatro oyunu değil, gerçek toplu sözleşme istiyoruz” başlığıyla bir basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda, sosyal hizmet alanında çalışan emekçilerin yaşadığı sorunlar ve yaklaşan toplu sözleşme süreci öncesinde dile getirilen talepler kamuoyuyla paylaşıldı.

Basın açıklamasını, Dicle Üniversitesi Hastaneleri işyeri temsilcisi Sezgin Güler yaptı. Güler, sosyal hizmet emekçilerinin uzun süredir güvencesiz, kadrosuz, ek ders karşılığı gibi esnek istihdam biçimleriyle çalıştırıldığını belirterek, “Her geçen gün kötüleşen çalışma koşullarına, artan iş yüküne ve mobbing uygulamalarına karşı mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi.

Güler, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Sosyal hizmetlerin siyasi rant alanı haline getirilmesi, liyakatin yok sayılması, mülakatlarla hak gasplarının yaşanması ve sendikal faaliyetler nedeniyle üyelerimizin sürgün edilmesi artık kabul edilemez bir noktaya gelmiştir. 2026-2027 Toplu Sözleşme sürecine girerken, grevli ve özgür toplu pazarlık hakkının yasal güvence altına alınmasını istiyoruz.”

SES’in temel talepleri şu şekilde sıralandı:

"Grevli toplu sözleşme hakkını içeren sendika yasası çıkarılsın. Tüm sözleşmeli çalışanlar kadroya alınarak, 657 sayılı yasanın 4/A kapsamına dahil edilsin. Tüm sosyal hizmet ve sağlık emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin. Vergi dilimi %10’da sabitlensin, ücret kayıpları önlensin. Görevde yükselme ve unvan değişikliğinde mülakat kaldırılarak liyakat esas alınsın. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılara yönelik kurumlarda görev yapan tüm personele ilave 20 puan ek ödeme yapılsın. Barınma, ulaşım, beslenme, güvenlik ve kreş ihtiyaçları güvence altına alınsın. OHAL-KHK mağduriyetleri giderilsin, ihraçlar işe iade edilsin. Sosyal hizmetlerin “siyasi referansla değil, mesleki ilke ve hak temelli yürütülmesi” sağlansın."

Sezgin Güler, son olarak şunları söyledi:

“Bu düzenin toplu sözleşme tiyatrosuna mahkum değiliz. Haklarımızı masa başında değil, sokakta, işyerinde ve meydanlarda fiili-meşru mücadeleyle savunmaya devam edeceğiz. SES varsa umut var!”

  Hibya Haber Ajansı